1. güçlünün güçsüze zalimlik yaptığı gibi bir iddia varsa bu tarafsız kuruluşlarca soruşturulur, ya da soruşturulmasına izin verilir, her şeyin sahibi olan güçlünün enformasyonunun hiç bir manası yoktur. örneğin ambulansın cizre bodrumlarına yanaşmaya çalıştığı ve buna keskin nişancıların izin vermediği milletvekili düzeyinde dile getiriliyor, bakan " kontrol edemiyorum" diyor. suçlu kim?

    yukarda "he he hep mağduriyet" babında dalga geçen arkadaş, diyelim ki ikimizin de bilgisinin sınırlı olduğu bir konuda gerçeğin araştırılmasından güçlü olan neden kaçar? bm düzeyinde dillendirilmiş bodrum yakma olayında neden bir araştırma komisyonu kurulmaz? daha kendine yapılmış darbeyi araştırmaktan korkacak kadar sıkıntılı bir yapı neyi tarafsızca soruşturabilir.

    gezide insanlar havuz medyasinin ve emniyet güçlerinin 2013'ün taksiminde neler yapabileceğini gördüğünde, acaba dedi? 90lar gibi basının öldürülerek susturulduğu yıllarda neler olmuştur ve bize nasil satılmıştir.

    bugün meclisin göbeğinde anayasa ihlal ediliyor, pervasızlık hangi düzeylerde görüyormusunuz, orada başıboş bırakılmış bir jöh pöh elemanı neler yapılabilir, onu hangi kanun bağlar bir düşünün.

    kayyum gibi bir hukuksuzluk dayatılırsa buna radikal bir direnç dogar, suikastı onaylayacak değıliz hiçbirimiz ama bunlar olur, günde 1000 defa yanlış diyelim ve kınayalım, hayatı mahvedilmiş biri cıkar bunu yapar.

    çözüm sürecinin silah birakma noktasına geldiği zaman masadan kalkan devletin kendine bulduğu ceylanpinar bahanesinde bugun tutuklu sanik kalmadi, ama masadan kalktigindan beri yüzlerce insan öldü.

    her şeyin oy için yapıldığı bu güç bunalımından mazluma sığınırım, hayat kimseyi, güçlüyü zorbayı savunmak zorunda bırakmasın.

    hepimiz barış istiyoruz, hepimiz inaniyorum ki sevgi dolu insanlarız, ama bu kadar kolay reddedemeyeceğimiz gerçeklikler var, inanmaktan korktuğumuz, güçlülerin gücünü kaybetmemek için yapacaklarının sınırı..

mesaj gönder