1. arkadaş bu da ne içi boş bir laftır yahu. kitaplarla arası pek iyi olmayan hocalar yüzünden ortaya çıkmış bence bu "kitap okumak" lafı. adam hasbelkader öğretmen olmuş işte, devlet işidir garantidir falan diye girmiş, çocuklara öğretebilecek hiçbir şeyi yok ama öte yandan maaş falan da aldığı için bir suçluluk hissediyor. hiçbir şey öğretemediği çocuklara kitap da tavsiye edemediği için başlıyor nutuk vermeye "aman kitap okuyun, kitap okumak çok iyidir, kitap okursanız şöyle olur böyle olur vs." hoca iyisin hoşsun da ne okuyalım: kahraman tazeoğlu'nu önerir misiniz mesela, yoksa orhan pamuk daha mı iyi dersiniz, ya da heidegger mi okuyalım hocam, gerçi schopenhauer'in kitapları daha ince onu mu tavsiye edersiniz, adnan oktar'ın da kitapları varmış hocam, erdal demirkıran mı, freud mu, jung mu, cemil meriç mi, şerif mardin mi, marguis de sade mi, azra kohen mi hocam...? başlık altına yorum yazanlara bir lafım yok ama bugün, zamanında bana edebiyat zevki kazandırabilecek, belki felsefeye, psikolojiye merakımı keşfetmemi sağlayacak tek bir güzel kitap tavsiye edemeyen hocalarıma çok kızgınım. ortaokulda ömer seyfettin, lisede intibah tavsiye ettiler. ben de öğretmen oldum ve böyle kitaplar tavsiye etmedim öğrencilerime. devlette öğretmen olabilseydim öğrencilerimi sınavda "dublörün dilemması"ndan sorumlu tutup "afilli filintalar" çetesinin, evinin önünde ağzını burnunu kırdıkları öğretmenin branşını soracaktım. temel lisede veya kolejde bunu bir gün yapacağım.

mesaj gönder