1. seneee, lise üçüncü sınıfta olduğum sene. günlerden 8 mart. kendime ve o zamanlarki dünya ve politik görüşüme yakın gördüğüm bütün kız arkadaşlarımın kadınlar gününü kutluyorum. liseliyiz işte, kısacık eteklerimiz dar elbiselerimizle gülüyoruz falan feshane. çok sevdiğim bir öğretmenim vardı, geometri derslerimize girerdi. sınıfa girdi girecek. kapıdan girdi nihayetinde, bizi gördü sırada gülüşüyoruz, konuşuyoruz. "hayırdır multiple, ne diyorsun kızlara gene?" dedi. "bugün 8 mart hocam, kadınlar gününü kutluyorum hepsinin ehihehee..." dedim. "niye,siz kadın mısınız?" diye sordu gülerek. "mahmut muyuz hocam?" demedim ama demek isterdim, o an hak ettiği cevap olurmuş ama neyse artık. "neyiz hocam?" dedim liseli artistliğimi 8 numaralı tepeden bakışımla süsleyerek. "ihihi, kadın değilsiniz siz kızlar, bu böyle konuşulacak şey değil, hadi toparlanın derse başlıyorum hıhıh..." dedi fırça bıyıklarının altından gülerek.

    burada, bu hikayeyi her zaman duyduğumuz ve alıştığımız erkek bakış açısı temelli, bilindik yanıtlardan ayıran şey şu; bu hocam zamanının devrimci gençliğinden. baya baya sol cenahtan. bıyıklar bile dava bıyığı yani, her bir telinde gündoğdu marşı çalıyor, favorileri "nerde o 6. filo, hani yankee'ler!" diyor, öyle bir adam. okuyor, yazıyor, eğitimci üstüne bir de. fakat söz konusu kadınlar günü, kadınlık olunca o bile, tıpkı ülkedeki yüzlercesi, binlercesi, onbinlercesi gibi cinsel tanıma takılıp kalabiliyor. kadını yalnızca seksüel formlarda ele alabiliyor, tamamen derin bir konuda boy bile veremiyor, o denli sığ, o denli sathi düşünüyor.

    bilinen anlamıyla feminist sayılmam, "bayan" kelimesiyle hiçbir alıp veremediğim yok mesela, aksine dağarcıkla ilgili bir mesele olduğunu düşünüp üzerinde durmaya değer bile görmüyorum. fakat biraz olsun okuyan, gelişim içinde olan yahut en azından buna hevesi olan herkesin düşüncesini "kadın = bekareti bozulmuş insan dişisi" tekanlamlılığından biraz olsun taşırması gerektiğine inanıyorum. çünkü ister seks eylemiş olsun, ister olmasın, bu şekilde düşünen "kadın"lar, "ben 26 yaşında bir kadınım yahu" dediğinde, etrafında cinsel faaliyetleriyle ilgili performans dökümü bekleyen bakışlarla ve zihniyetle "bozuluyor" esas. velhasıl ister "yeni çıktık farz edin sudan", ister kaburganızdan peyda olmuşuz sayın, bilin ki yalnızca çüklere amade değiliz. üremek için birbirimize ihtiyacımız var, keyif almak için de. fakat yapıp bozduğunuz, kimliğini yahut tanımını değiştirebileceğiniz varlıklar değiliz. eşit değiliz, olmayalım da. adalet daha makbul. fakat aşağıdan aşağıdan söylemleri, sözde lütufkar hal ve hareketleri biraz kısın, yavaş yavaş bırakın lütfen. dünya ve üzerindeki her bir nokta kadının emeğiyle, sevecenliğiyle, bizzat varlığıyla güzel, arada hatırlayın.

    bulanık zihinleri aydınlatan, bunun için en azından uğraş veren, okuyan, soran, öğrenen, gecesi gündüzüne karışmış, yorgun, umutsuz, yine de dirayetli, kuvvetli, neşeli, çalışan, çalışamayan, günde lebalep sapıkla, uğursuzla, densizle, hadsizle, cahille, cehaletinde ısrarcıyla ve dahi çeşit çeşit manyakla cedelleşen, ojeli, kınalı, boyalı, çorabı kaçmış, ağdası gelmiş bütün canım kadınların kadınlar gününü kutlar, yanaklarından şlap şlap öperim efenim.

mesaj gönder