asla ve asla savunulacak bir tarafı olmayacak olaydır. açık giyindin beni tahrik ettin demenin hiçbir zaman sınırı yok ki. sen şort giyinen kadını açık bulursun, dersin ki "uzun kollu, kapalı kıyafetler giyinsin olmuyor böyle". öteki gelir, "uzun kollu giyinsin ne arkadaşım islama göre başını kapatması gerek" der. başkası "öyle renkli renkli örtüler olmaz başını kapatıyorsa tam kapatsın, kara çarşafa girsin" der, "kara çarşafa girmiş ama yüzü görünüyor, vücut hatları belli oluyor, gözleri içimi gıdıklıyor, afgan modeli çarşaf giyinsin, kat kat örtsün kendini" diye atlayıverir bir başkası da ve " arkadaşım siz salak mısınız? kadınları neden sokağa çıkartıyorsunuz ki, evde otursun erkeğine, çocuklarına baksın ama vicdanlı olun evde canı sıkılmasın diye üç kadın alın fakat sakın hiçbirini sokağa salmayın haram haram bunlar hep haram!" diyerek noktayı koyar. yani açıklığın kapalılığın limiti yok. şu kadarı normal, bu kadarı olmaz diye sorgulamaya çalışanın ağzına bok girsin. insanlara sadece kendi baktığınız pencereden manzaralar belirleyemezsiniz, herkesin ufku başka. bu adamın yaptığı da tek bir kadına değil, türkiyedeki tüm kadınlara saldırıdır. böyle davranarak hepimize bir korku yaydığı, haklarımıza saldırdığı ve kendisiyle aynı zihniyetteki vahşilere cesaret verdiği için her gün daha da tedirgin çıkıyoruz sokağa. yani değil serbest bırakmak bence tüm kadınlar üzerinden yargılanması gerekir. hatta ve hatta erkekler üzerinde de yıpratıcı etkisi olan bir olay. böyle olaylardan sonra erkekler de hem adalet kavramını sorguluyorlar, hem de hayatlarındaki kadınlar için endişeleniyorlar, psikolojik olarak yıpranıyorlar...yani eğer hakim ben olsaydım müebbetle yargılardım. çünkü bu zihniyetteki insanlar sadece şort giyeni bastırdıklarında rahatlamayacaklar, bu herkese karşı yapılan bir saldırıdır. ve hakimler verdikleri her yandaş ve adaletsiz kararlarla aslında kendi özgürlüklerini, yetkilerini, güçlerini sınırlandırıyor. bugün bir piyondan farksızlar, yarın da bir kraker falan olacaklar muhtelemen.