1. ben martıları veya güvercinleri sevmedim hiçbir zaman. önlerine attığın yiyecekler için kavga eden güzel görünümlü sevimsiz kuşlardı onlar. ben kargaları severdim. önlerine attığın yiyeceği almak için grup helinde gelir çünkü onlar. bir kaç tanesi etrafa bakınır, kalanı da yiyecekleri aldıktan sonra beraberce gider, beraberce yerler çünkü. çirkin görünümlü sevimli kuşlardı onlar.

    ben popüler olanı sevmedim hiç bir zaman. herkes gibi onaylanmak adına onaylanan seçimlerin peşinden sürüklenip bundan zevk alıyormuş rolü oynamadım. sevilmese de, onaylanmasa da sevdiğim şeyleri sevmeye devam ettim.

    ben yapmacık olmadım hiç bir zaman. asla herkesle arası iyi olan o kişiliksiz insanlardan birisi olmadım. hiç kimseyi kalbimden geçmeyen hoş sözlerle etkilemeye çalışmadım. ne olursa olsun vazgeçmedim bu huyumdan çünkü böyle daha rahat hissediyordum.

    ben basit olanı sevmedim hiç bir zaman. ne göstermelik fotoğraflar çekindim ne de sığ ilişkiler yaşadım. hep sıradışı olana merak duydum ve sıradışı olanı deneyimledim.

    ben insanların söylediklerine kulak asmadım hiç bir zaman. samimi eleştirilerle tecrübeli insanların nasihatlerine saygı duydum her zaman fakat yine de bildiğim gibi yaptım. o yol çukurlu dediklerinde o yoldan yürümekten vazgeçmedim. ben de düştüm o çukura ve yaralandım fakat bu olması gerekendi. aynı yolda aynı şekilde yürürken aynı çukura düşsek de benim deneyimleyeceğim düşüşün farklı olacağını ve o düşüşü deneyimlemem gerektiğini düşündüm ve deneyimledim.

    ben yalnızlıktan korkmadım hiç bir zaman. seçimlerim çoğu zaman beni yalnızlığa itse de, insanlar beni terketmeyi seçse de, yürüdüğüm yolda bana eşlik etmeyi tehlikeli bulsa da ben seçtiğim yolda yürüdüm. sadece deneyimlemeyi, hissetmeyi ve yaşamayı umursadım. insanların beni onaylamasına ve sırtımı sıvazlamasına asla ihtiyaç duymadım. çoğu zaman kendim yürüdüm, kendim keşfettim, kendim deneyimledim, kendim şahitlik ettim. her seferinde büyük haz aldım.

    ben insanların tanrılarını sevmedim hiç bir zaman. küçük şımarık bir çocuğun bencilliğiyle insanları malı gibi gören, hiç bir şey vermeden koşulsuz itaat ve ibadet bekleyen tanrılardan nefret ettim. ben hep şeytana saygı duydum. onu düşmanının kitaplarında yazıldığı şekliyle yorumlamadım, kendim keşfettim ve saygı duydum.

    ben farklıyım, herkesin olması gerektiği gibi... ben örnek gösterilen bir çocuk olmak için evcil hayvan gibi davranmadım ve itaat etmedim. çok hata yaptım, çok zor durumlara düştüm, çok acı çektim ama her seferinde ayağa kalktım çünkü kendime saygı duyuyordum. böyle birisi olma cesareti gösterdiğim için, karakterimden ödün vermediğim için kendime saygı duyuyorum. buna sahip olmaya çalışın. hayat süprizlerle dolu, çoğunlukla kötü süprizlerle... bir gün hayatınız alt üst olursa ve her şey üzerinize yıkılırsa sizi ayakta tutacak son şey budur, özsaygıdır. üzerinizdeki bütün o enkazı temizleyip dimdik ayağa dikilebilmenizi ve yolunuza devam edebilmenizi sağlayacak yegane şey budur. farklı olmak budur...

mesaj gönder