1. geçmişte yaşanılanların aşırılığı, duygu yükü, belki de duygusuzluğa ve tepkisizliğe gebe oluyor. nihayetinde zihni allak bullak eden ve bir ceket gibi giyilen bu tepkisizlik hali bir boşluğun içinde bulduruyor insanın kendisini. bugün kendime yönelik olarak "boş bakmak" ifadesini duydum. çoğu zaman kendimi ele verdiğimi düşünmesem de bazı insanlar bunu sezebiliyor. bunu duymak, kendimi bilmek yolunda bir adımdı.

    kendimi biliyorum.

    kocaman bir boşluğun içinde dönüp dururken somut olarak da hareketlerim, bunu yansıtıyormuş. içimin dipsiz kuyularında kaybettiğim ruhumu, nerede kaybettiğimi bilmeden, aramaya koyulmadan yaşıyorum. aramaya koyulmaya cesaretim yok. ne vakit içime dönsem bir çığlık duyuyorum. sessiz bir çığlık. ciğerleri kurumuş, elleri buz tutmuş, gönlü soğumuş bir çığlık. işte o çığlık ürkütüyor beni. ya bir gün sese bürünürse? belki de o vakte kadar kimse kalmayacak etrafımda duymaya aşina olduğum o çığlığı...

mesaj gönder