-
bir zaman bir meselede evet çok fazla takıntılıydım. bunun saplantıya dönüştüğü hususunda kendimle cebelleştiğim bir dönemde, dahası, nefes almaya mecalim olmadığı bir gecede bana nefes oldu biri. biri-y-di.
şimdi, gel gör ki. arkama dönüp baktığımda, kırdığım insanların cümlelerini işitirken... onun güzel cümlelerini işitmek, hatta işitememek - sonra onun bağıra bağıra söylemesi - tamam bir zaman sonra, o da giderse- kırılıp da giderse- korkusu ? öldürüyor.
"anımsadıklarımın yanlış olduklarını
yine de hepsinin bir deprem olduğunu
kim bilebilir? ikimizin arasında duran
şu boydan boya ırmak, şu boydan boya
alacakaranlık
ikimizin arasındaki şu depremin bir bellek
uykusu olduğunu kim bilecek
eskiden olsaydı, tuzlu düşler anımsardım
ağzımda eriyip yok olan tadını güneşin
alevin ipekle savaşını, saçlarının altından
akan ırmaklarda yıkandığım sabahları anımsardım
tenine dokundukça bıçak sırtı bir nefeste susan
felç olan sözleri hatırlardım
elveda ırmak
hoşça kal alacakaranlık"
ve...
hoş geldin sen.