bugün meb şura salonu'nda izleme fırsatı bulduğum oyun. biraz geç ve durağan başladı ama sonradan açıldı. oyun başlar başlamaz cem davran'ın kapıdan girerkenki hareketi direkt ruhsar'ı hatırlattı, hey gidi günler :)

yukarıdaki yazıda da belirtilen doğaçlama durumu benim izlediğimde de vardı, hazırlıksız yakalanıp gülme krizine girmeleri sevimliydi :)

tanıtım bültenindeki "çağdaş bir yaşar - yaşamaz hikayesi" ifadesine katılıyorum. spoiler etkisi olabilecekleri aşağıda yazayım:
!---- spoiler ----!

dekoru çok beğendim ve kullanışlı buldum, devlet dairesi hissini verebildi hakikaten.

erkan can'ı daha sürekli bir rolde bekliyordum ama hepsinde çok başarılıydı :)

avukat rolündeki oyuncuya gerek yoktu sanki, hem tek bölüm için girmesi bütünlüğü bozdu, hem de diğer oyuncuların yanında oyunculuğu sönük kaldı bence. onun yerine o sahnelerde avukat rolünü bahtiyar engin de oynayabilirdi.

sonunu alelacele bitirilmiş ve korkutucu buldum, farklı olsaymış keşke.

!---- spoiler ----!

o değil de arkadaşlarıma "ateş seni çağırıyor" esprisi yapıp konunun o çıkması ayrı bir komedi oldu :)