1. bugünden 12-13 yıl evvel hayatımdaki en saf duyguları uğruna harcadım güzel kızı şimdiye kadar son kez gördüm ve sanırım aşk benim için o akşam bir süreliğine rafa kalktı. çok sevmiştim sözlük, he o zamanlar yaşım 9-10 falan; o yaşta ne sevmesi falan demeyin, belki de duygularımın en saf en yoğun olduğu zamandı o günler. sevgilinle sex amacın yok (ha efenim kötü bir şey demiyorum ama günümüzde aşklar sex objesi üzerinden yürüyor gibi bir oluşum var neyse konuyu dağıtmayalım) , kimseye artistlik yapmaya ihtiyacın yok.. yanında olup sana gülümsemesi yeterli mutlu olmanız için. beşiktaş şampiyon olmuş ve biz babamla kutlamaya çıkmışız, küçük bir şehirde yaşıyoruz o vakitler, belediyenin ordaki ışıkları atlayıp kutlama alanına gideceğiz. yayalara yeşil yansın diye bekliyoruz, - 10-15saniye bekledik, sağolsun yandı bize yeşil. ilk sırada beyaz bir ford durdu, birden farkettim benimki arka koltukta oturuyor, annesi arabayı sürüyor, bu arkada yolu izliyor; hemen el salladım o da bana salladı, gülüştük. ben nereden bileyim eşyalarını toplayıp başka şehre göçtüklerini, babasının eşya kamyonuyla giderken benimkiyle annesinin de kişisel arabayla seyahat ettiğini, bilsem el sallayıp geçer miyim... çok deli seviyordum sözlük, annem ekmek almaya yollardı, ben bunların evinin önüne giderdim, parkta oyun oynardım, balkona çıktığında da şebeklik yapardım, sonra o da inerdi beraber oyun oynardık.. hatta bir gün kaydıraktan düşmüştüm beni evlerine götürüp annesine pansuman yaptırmıştı sevdiceğim, ardından da annesi meyve suyu koymuş ikimize , bu da mutfaktan getirip bana "alsana" diyor bana burnunu ısırdığım.

    neyse yıllar geçti gitti beşiktaş bu görüşmeden sonra 1 kez şampiyon olabildi, sanırım o da kızgındı beni bırakıp gitmelerine. çok ağladım sözlük çok. o küçücük yaşımda bacağımı koparmışlarcasına ağladım. okuldaki sırasına bakınca orda başkasının oturduğunu gördükçe ağlama alırdı beni.. böyle böyle alıştım.. bir sürü kız arkadaşım oldu yaşanmışlıklarım oldu, bunlara rağmen sene içinde 1-2 kez de arardım ben sevdiceğimi. - yazımın devamında sevdiceğimi safiye olarak adlandırıcam - neyse öyle böyle derken üniversiteye geçtik ikimizde, yine aynı yerlerde olamadık ne yazıkki. neyse dedim ya alıştım artık uzak olmaya.. neyse benim fiziğe çok ilgim vardır, onunda ilgisi var. elektrik devresi yaptım dün gece, bunu bir cihaza da çevirmeyi amaçladım ama yapamadım akım bir yerden geçmiyordu bir türlü. bende uzun zamandır konuşmadığım safiyeye mesajı çaktım.

    -selam "safiye" naber, bak sana cihazın resmini atıyorum şuradan sonra akım geçmiyor neden acaba anahtarı eksik mi koymuşum ?
    + yok aşkım geçmez ordan ters bağlamışsın

    şeklinde bir cevap geldi.

    o anda 23 yaşındaki bu oğlan 4 yaşındaki şımarık pelin' e döndü sözlük, yastığı alıp yatağa atlamalar mı dersiniz, yatakta hoplamalar zıplamalar mı dersiniz bilemem ama 2003'teki ilhan mansız'ın senegal'e attığı golü ben atmış kadar oldum, hatta 2010'da semih şentürk'ün hırvatlara attığı golü de ben atmış olabilirdim ya uçucam mutluluktan neredeyse... sonra "ben napıyorum ya" dedim kendi kendime.. benim sevgilim vardı sözlük, el kızı geldi akım yerine aşkım yazarak 2 senedir en kötü günümde de en iyi günümde de yanımda olan kız arkadaşımı unutturdu. sevmek aşık olmak demek değilmiş.. sevdiğim ve aşık olduğum farklı kişiler.. bundan daha kötüsü nedir bilemiyorum..

mesaj gönder