hemen hemen her inanmayan bir inanç sürecinden geçip şimdiki düşüncesine erişmiştir. şu an karşı taraf diye nitelendirdiğine empati kuramıyorsan o inandığın zamandaki kendinle empati kurmalısın. açıkcası ben 15 sene önceki halimi düşündüğümde buna sağlam bir tepki verirdim. toplumda sekülerleşmenin yolunu açmak inanç değerleri ile dalga geçmekle sağlanamayacağı gibi ayrışmayı da tetikler. inanç sahibi olmayanın dalga geçilecek bir şeyi bulunmadığından ona karşı öfke ve kini büyütür.sadece bilim ve sosyal adalet bunu gerçekleştirebilir. günümüz türkiye'sinde bunun uzak bir olasılık olduğu söylenebilir lakin bu da bir geçiş sürecidir.din tandanslı politika iyi ki şu an hüküm sürmekte. sayesinde bu geçiş sürecinin hızlanacağını ummaktayım.