• izledim
    • izlemek istiyorum
  • youreads puanı (8.10)
inglourious basterds - quentin tarantino
aynı günlerda avrupa’nın başka bir köşesinde teğmen aldo raine (brad pitt), yahudi askerler tarafından kurulan bir grubu düşmana karşı misilleme yapma amacıyla organize etmektedir. düşmanları tarafından “piçler” yakıştırmasıyla bilinen raine’ın grubu, nazi almanyasının önde gidenlerine zarar verme misyonunu üstlenmiştir. bu amaçla, alman sinema oyuncusu ve gizli ajan bridget von hammersmark (diane kruger) ile işbirliği yaparlar.shasoanna’nın kendi intikamını alma planlarını yaptığı bir sinema salonunun çatısı altında hepsinin kaderleri kesişecektir.


  1. Filmin hemen girişinde yer alan, Albay Hans Landa'nın bir fransızın evini "ziyaret" ettiği sahnenin çekim açıları, renk paletleri, kompozisyon yerleşimi, kullanılan lensler, ışık kurulumları gibi neredeyse bütün sinematografi detaylarının incelendiği muhteşem bir analiz yazısı görsel anlatımlarıyla beraber şu adreste bulunabilir:

    http://mattscottvisuals.com/blog/2014/7/18/glouriousbasterds
  2. ortaokul-lise yıllarından beri tarantino hayranı olduğum için bu adamın yaptığı herhangi bir işi beğenmemem pek söz konusu olamaz.belki tarantino kötü is yapmıyor belki ben fanatiğim bilemem ama bu filmin tarantinonun en kötü filmi olarak hatta direkt kötü bir film olarak lanse edilmesi beni rahatsız ediyor.uzun uzun yazılmasına gerek yok çok iyi filmler ve kötü filmler arasındaki çizginin bu kadar ince olduğunu düşünmüyorum. hiç filmin taşıdığı mesajlara falan girmeyeceģim hepsinden önce bizi (bkz: christoph waltz) gibi muhteşem bir oyuncuyla tanıştırdığı için saygı duyulması gereken bır yapıt.hans landa efsanevi bir karakter olabilir ama karakterden ziyade böylesine bır oyuncuyu bu yaştan sonra sinema tarihine kazandırmak hem film hem de filmin ustası için çok büyük bır hizmet.
  3. giriş sahnesi ile ilgili methiyeler yeteri kadar düzülmüş, " "koyuyorum sadece. benim asıl meselem bar sahnesinde oynanan "ben kimim?" adını koyabileceğimiz o güzel oyun. daha önceden de oynardık o oyunu ama bulunmak istenen ismin yazılı olduğu kağıdı yalayıp alnın ortasına yapıştırınca daha keyifli bir hale büründü oyun.
  4. pek beğenemidiğim film .diğer tarantino işlerinde daha başarılı olanlar var.kendi adıma hikaye beni pek sarmadı olayın içine giremedim. hans landa dışındaki karakterler beni tatmin etmedi.filmin giriş sahnesi ve bar sahneleri gayet başarılıydı. sinema sahnesinde hitler'in paçayı sıyırmasının daha doğru olacağını düşündüm.
    kendimce eleştirdiğim hususlara rağmen tarantino filmi olduğu için her türlü izlenir.
  5. bir diğer tarantino filmi. genel itibariyle benim için bir (bkz: django unchained - quentin tarantino) tadı vermedi ama christoph waltz oyunculuğuyla döktürmüştür. sırf kendisi için izlenebilir bir film

    !---- spoiler ----!

    filmin en beğendiğim sahnesinde, bridget von hammersmark'in buluşmak için seçtiği bardaki bir albayın 3 adet viski isterkenki el haraketinin manası sonrası bridget von hammersmark'ın vurulmasına kadar ilerleyen olaylar zinciridir.

    !---- spoiler ----!
  6. en kötü tarantino filmi olmalı. bu platformda olumsuz yorum yapmaktan kaçınıyorum ama söylemesem olmaz. filmografisinde olmasa da olurmuş.
  7. ikinci dünya savaşı filmlerinde yapılan yahudi propagandasına bir tepki gibidir. ayrıca christoph waltz 4 ayrı dili de nasıl muazzam bir şekilde konuşabildiğini göstermiştir belki muazzam konuşmuyor her birini ama beni inanılmaz etkiledi.

    güzel keyifli bir filmdir kısacası.
  8. yakın zamanda schindler's list'i izleyip üzerine bu filmi izlemek biraz garip hissettirdi açıkçası.

    ya tarantino izledikçe bağışıklık kazandım ya da uzun zamandır izlemediğim için eskilerini abartılı hatırlıyorum bu filmde o aşırı kanamalı sahneler gözüme batmadı. tarantino'nun imzası gibi bir yerde o sahneler ama benim için izlemeyi zorlaştırıyordu o açıdan beğendim. benim için en iyi filmlerinden biri olmuş. ilk bölümdeki renkler, açılar o kadar güzeldi ki bir an için her yerin kan gölü olacağını bile unuttum. müzikleri de ayrıca efsane idi.