• izledim
    • izlemek istiyorum
  • youreads puanı (8.82)
one flew over the cuckoo's nest - milos forman
eyalet akıl hastaesi'nde kısa bir tatil kulağa pek de kötü gelmiyor, öyle değil mi? randle p. mcmurphy (jack nicholson), damarlarında kan yerine elektrik dolaşan, ağzı çok iyi laf yapan özgür ruhlu bir mahkumdur. mcmurphy, deli numarası yaparak kendisini 'kaçıklar' olarak nitelediği adamların yanına aldırır. ve hemen ardından, onun bulaşıcı düzensizlik sevdası yeni geldiği yerdeki uyuşturucu rutinle karşı karşıya gelir. mcmurphy dünya kupası maçları oynanırken, yeni arkadaşlarının yatıştırıcı ilaçlara boğulmuş bir şekilde ortalıkta bornozlarla dolaşmasına dayanamaz. bu, savaş demektir! bir tarafta mcmurphy vardır. diğer tarafta ise, sinema tarihinin en soğuk ve canavar ruhlu karakterlerinden hemşire ratched (louise fletcher) vardır. ortada ise, koğuştaki herkesin kaderi. ken kesey'in en çok satanlar listesindeki romanından uyarlanan guguk kuşu, 1975'te beş ana akademi ödülü'nü kazandı.


  1. izlenesi, kült bir film.

    bünyesinde 'bence' sistem eleştirisi adına harika sahneler taşımaktadır. spoiler niteliği taşıyan birkaç cümle ile bu sahnelerden birini anlatmak istiyorum:

    !---- spoiler ----!

    r.p. mcmurphy, hastane koğuşunda hastaların sorunlarının konuşulduğu sözde oturumlardan birinde otoriter başhemşireden beyzbol maçlarının izlettirilmesini ister. bunu demokratik yollarla çözmeleri gerektiği savını öne süren başhemşire oylama yapar ve 9 kişilik çok da ağır hasta olmayanlar ile yapılan oylamada mcmurphy'nin isteği kabul edilmez, anca 3 kişi mcmurphy ile aynı oyu vermiştir. başhemşire, "6'ya karşı 3, çoğunluğu sağlayamadınız mcmurphy" der ve demokrasi, güçlünün dediği gibi geliştiği için sıkıntı çıkmamıştır, oylama bitmiş, konu o gün için kapanmıştır. ancak ertesi günkü toplantıya mcmurphy diğer hastaları da organize mi eder yoksa üzerinde topladığı lider ruhun etkisiyle midir bilinmez, yanına taraftar çekmiştir... lider ruhlu 'hasta'mız, dünkü oylamanın dünkü maçla alakalı olduğunu, bugünkü maç için tekrar oylama yapılması gerektiğini savunur ve başhemşireye tekrar oylama yaptırırlar. oylama sonucunda oturumda bulunan 9 hasta da mcmurphy ile aynı görüşte olup akşamları beyzbol maçlarının televizyondan izlenmesi taraftarıdır. ancak bu sefer, her zorba yönetimin yapacağı gibi bir hainlik yaparak, başhemşire oyunbozanlık yapmış ve "bu koğuşta aslında 18 kişi kalmakta, yani siz yine çoğunluğu sağlayamadınız mcmurphy" diyerek oturumu bitirmiştir. başhemşirenin 18 kişiden kastı ise oturumda dertlerini anlatmayı, terapi görmeyi bırak, dünyadan bihaber, ileri derece akıl hastalarıdır ve birçoğu yatalaktır. mcmurphy buna itiraz eder ve onların da mı oy hakkı olduğunu sorar başhemşireye... onların, burda ne konuşulduğuna dair hiçbir fikirlerinin dahi olmadığını söylese de başhemşire oturumda bulunan 9 kişinin kabul oyunu hiçe saymış, oturumu bitirmiş giderken mcmurphy, sağır ve dilsiz olan dostu kızılderili şefi (sonradan sağır ve dilsiz olmadığı anlaşılacaktır) bir şekilde ikna eder ve 18 kişilik oy kullanmaya ehil olduğu iddia edilen koğuşta 10 kişilik bir çoğunluk yakalamışlardır... ancak zorba başhemşire oylamanın bittiğini söyleyerek demokrasiyi hem yokuşa sürmekle kalmamış, hem de yokuşa sürülmüş bir demokrasideki zaferi dahi hiçe saymıştır... o andan sonra ise mcmurphy'nin kapalı televizyonda sanki maç yayını varmış gibi yapıp diğer hastalarla coşkulu bir sözde taraftarlık yaptıkları sahnede hırsından dayanamayarak hastalara bunu kesmeleri direktifini vermiş, ancak başarılı olamamıştır...

    !---- spoiler ----!

    ilgili sahne https://goo.gl/G90IoA

    ayrıca, meta sözlük'ten taşınan bu girdide devam niteliğinde olan ve sistem eleştirisine giren birkaç paragraf, yazarın şu entryde (bkz: #140036) bahsettiği karar neticesiyle tıraşlanmıştır.