1. 1. günümü doldurduğum durum. çok değil 2.5 yıldır içiyordum. ilk zamanlar eğlendirdi. şimdi bir zararını göremedim ama faydasını gördüğümde yok buraya kadarmış yol yakınken dönmek gerek.
    cakal
  2. yakın gelecekte gözükmeyen eylem. belki bir gün uzak gelecekte...
  3. 40 gündür içinde bulunduğum serüven. Hikayemi buradan takip edebilirsiniz.
  4. Yalçın pekşen'in Suya Sabuna dokunarak 2 kitabında anlattığı:
    türk usülü sigara bırakmak:
    bizim türk sabah yatağından heyecanla kalkar ve eşine dönerek ''hanım karar verdim bugün sigarayı bırakıyorum'' der.
    elini yüzünü yıkayıp kahvaltı sofrasına oturur, kahvaltısını yapar o esnada günün gazetelerini okuyordur, hanımın getirdiği türk kahvesini içerken farkında olmadan eli sigara paketine gitmiş ve türk kahvesiyle sigarayı içmiştir bile fakat bu küçük hata önemsenmemelidir zira bu son sigarasıdır.
    kahvaltı yaptıktan sonra arabasına binip işe giden türk yolculuğu esnasında arabanın çakmağının çalışıp çalışmadığı yönünde bir kuşkuya kapılır, sonra kendine kızar çalışmıyorsa çalışmıyor sana ne der, sen artık sigarayı bıraktın. sonra yine kızar kendine ''olur mu ne kadar bencil adamsın ya arabana sigara içen biri binerse'' çakmağı kontrol eder çakmak çalışıyordur, sigara ağızdadır çakmak çalışıyor ve sigara ağızdaysa bu son sigaradır. yakmakta terdddüt etmez keyifle içer.
    iş yerine vardığında iş arkadaşlarına sigarayı bıraktığına dair müjdeyi verir. o güne kadar kendisinden otlanan iş arkadaşları o gün ısrarla sigara ikram eder, bizim türk baltacı'nın; çadırında katherina'ya direndiği gibi direnir bu tekliflere, ( bu benzetme beni benden almıştı) tüm teklifleri son içtiği sigara olmak kaydıyla kabul eder.
    gün bitmiş bizim türk evine yorgun dönmüştür hanım içli köfteler, mantılar yapmıştır hepsini afiyetle yer ve bir sigara yakar. bu sefer neden yaktım diye tereddüt etmemektedir zira hiç sigara içmeyen biri bile akşam yemeğinden sonra bir sigara içme isteği duyar (bu tespit de beni benden alanlardan). tvinin karşısında uyuklamakla geçirdiği bir kaç saatten sonra yatağına giden türk sigarayı bırakma konusunda verdiği irade için alllaha şükredip yarın da aynı iradeyi vermesi için dua eder ve uyur. orjinal entry ve kitap için: http://youreads.net/yorum/68944
  5. bırakmak isteyenlerin bırakanlardan daha zorluklar içerisinde olduğunu düşündüğüm ve 11 yıl günlük en az bir paket kullandıktan sonra 11 ay önce gerçekleştirdiğim eylemdir.
    sigarayı çok sevdim. inanın. bir insan aç karnına yatamaz ya, ben son bir sigara içmeden yatamazdım. dişlerimi fırçalayınca ağzımda kalan macun kokusunu yok etmek için içer öyle uyurdum.
    üniversite yıllarında bir baba dersin vize sınavında sabahlamak üzere odama çekilmiş, nescafe-sigara eşliğinde sabah namazına müteakip aşırı doz nikotinden aşırı kalp kası kasılmaları sonucunda kahvaltımı hastanede yapmak zorunda kalmıştım. ev arkadaşlarım odasında ölü bulduk/dumandan zehirlenmiş diye getirmişler hastaneye. iyi insanlardır sağolsunlar.
    ramazan aylarında oruç tutsam da tutmasam da cebimde mutlaka sigara paketimi taşımışımdır. orucumu bozucaksam en çok sigaranın haketiğini düşünmüşümdür. nitekim iftara bir saat kala haydar isimli arkadaşın yanımda yakınca burcu burcu kokan ve teklif etmesine rağmen almadığım ama yanımdan ayrılınca dayanamayıp cebimden eksilmeyen sigaranın dumanını göğe üfleyerek hayatın anlamını sorguladığım zamanlar da olmuştu.
    askerdeyken ciddi şekilde bıraktığım bir zaman gerçekleşti. günde sadece bir tane içiyordum. akşam bir tane gün içerisinde içmediklerimin intikamını alır gibi içiyordum, zaten altın vuruş yerine geçtiği için yığılıp kalıyor kısa süreli titremeler yüzünden maddi bağımlısı olduğumu sanılmaya başlanmıştı. çok sevdim be dostlar.
    evlenince hatunla yaşanan sigara muhabbetleri bile caydırmadı beni.

    taki sokakta el kadar bebelerin ellerinde sigara ve sigara benzer mamüllerin varlığını gördükçe, her ortam da içememe veya dışlanma, evdeki perdelere koku sinmesi/balkonda içmek zorunda kalma ve en önemlisi sağlığın görünürde yitip girmesi bu raddeye getirdi. bıraktım.

    şunu da ekmek isterim ki sigara başlarken aldığınız haz ile bırakırken çektiğiniz yoksunluk hissi birbirine benzer diye düşündüm. yani ayık gezmek sarhoş olmaktan zor olmuşken neden ayık olmayalım, ha?
    ne buyurursunuz bilmem ama bir şekilde vazgeçtim.
    pişmanlık yaşadın mı derseniz? kitap okumaya başlayınca acayip canım çekiyor...
  6. bırakalım zaten. bütün dünya bıraktı, bi biz türkler içiyoruz.
    (bkz: pardon - mert baykal)
  7. isterseniz 1 yıl boyunca içmeyin eğer bir gün içinde 2 tane içtiyseniz sigaraya tekrar başlamışsınız demektir.

    ayrıca yeteri kadar uzun içmezseniz , o uzun aradan sonra ilk içtiğiniz sigaranın tadıda güzel gelmez. mide bile bulandırabilir.
  8. 19 mayıs 2018 tarihinde aldığım ani bir karar sonucu üzerine çabaladığım eylem. "altı üstü 1,5 yıldır içiyorum abi, zorlanmadan bırakırım" dedim. bugün itibariyle 16 günü tamamladım ama o nasıl bir 16 gündü öyle anlatamam. bazen rüyamda tütünü bir güzel kağıda yayıp yavaş yavaş sardığımı, yaktığımı görüyorum böyle oh ne güzel içiyorum, sonra uyanıyor insan tabii.

    başlamama neden olay da aldığım ani bir karardı, bir gün canım sigara içmek istedi ve "lan ben neden içmiyorum ki?" dedim ve gidip tütün aldım. 19 mayıs'taki karar bu kadar ani değildi aslında, artık param kalmamıştı, ya yemekten ya kitaptan ya da sigaradan kısmam gerekiyordu, sigaradan kıstım. ileride belki daha çok param olursa bir dönüş yaparım. ancak şu aralar bir dal dahi içmememin temelinde beş parasız oluşum yatıyor. direniyorum.
  9. 8-9 ay olmuştur herhalde, nedense bu tür işlerde net tarihleri kafamda tutunca, değer veriyormuşum ve hiç unutmamışım gibi bir hissiyata kapıldığımdan hangi ayda bıraktığımı bile kendime unutturduğum karar olmuş hakkaten. içerken de sevmezdim ama arada bir ağzımda sigara olan fotoğraflarıma denk geldiğimde o kadar yadırgıyorum ki, yadırgamak iyi hissettiriyor..
    kimbo
  10. güzel hadise. altı ayım var benim de. ama iki purom var onları içeceğim iki tane de sebebim.