1. sigaramız diye genel bi durum yok.
    kuz
  2. cüneyt abimizin bizi şaşırtan dikkat yeteneği:

    siz doktor değilsiniz.şırıngada hava boşluğu var.
    (bkz: yalnız adam)
    bubba
  3. -bu cigaraya acımam... sana değil, cigaraya acımam...

    (bkz: gemide)
  4. " dünyayı değiştirmeye çalıştık, başaramadık. şimdi dünyanın beni değiştirmesini engellemeye çalışıyorum "

    noviembre - achero manas
    kahve
  5. "anlamadığımı mı sanıyorsun?
    varolmak denen o umutsuz düşü...
    olur gibi görünmek değil, var olmak.
    her an bilinçli, tetikte.
    aynı zamanda başkalarının huzurundaki varlığınla kendi içindeki varlık arasındaki o farklılık...
    baş dönmesi ve gerçek yüzünün açığa çıkarılması için o bitimsiz açlık.
    içinin görülmesi, ele geçirilmek, eksiltilmek...
    ve hatta belki de yok edilmek.
    her ses, her kelime yalan, her jest sahte.
    her gülümseme yalnızca bir yüz hareketi.
    intihar mı?
    hayır.
    fazlasıyla iğrenç.
    insan yapamaz.
    ama hareketsiz kalabilir, susabilir.
    hiç değilse o zaman yalan söylemez.
    perdelerini indirip, içine dönebilir.
    o zaman rol yapmaya gerek kalmaz
    birkaç farklı yüz taşımaya,
    ya da sahte jestlere.
    böyle olduğuna inanır insan.
    ama gördüğün gibi gerçeklik bizimle dalga geçer.
    sığınağın yeterince sağlam değil.
    hayat her şeyin içine sızar.
    ve tepki vermeye zorlanıyorsun.
    kimse gerçek mi yoksa sahte mi diye sorgulamıyor.
    kimse sen gerçek misin
    yoksa yalan mısın demiyor.
    bu sorunun yalnızca tiyatroda bir önemi olabilir.
    belki orada bile olmaz."

    (bkz: persona)
    (bkz: ıngmar bergman)
  6. "kaç hayat yaşarız? kaç kez ölürüz? ölüm anında 21 gram kaybettiğimiz söyleniyor. 21 grama kaç yaşam sığar? ne kadarı kaybolur? 21 gram ne zaman kaybolur? ne kadarı onunla gider? geriye ne kadarı kalır? 21 gram, beş madeni paranın ağırlığı, bir kuşun, bir çikolata parçasının. 21 gram ne kadar eder?"
    b-612
  7. "dünyayı değiştirmek istemiştik ama perişanca yenildik. şimdi dünya bizi değiştirmesin diye uğraşıyoruz.."
    (bkz: noviembre-achero manas)
  8. "- niye böyle oldu be abi? ben çok sevmiştim be abi...
    o kadar mektup gönderdim, insan bi cevap yazar... benim günahım ne be abi?

    - bak koçum, belli olmuyor ama benim bir tek kulağımın arkası kaldı.
    artık acı çekmekten ve acı çektirmekten zevk almamayı öğrendim. sevgililer, bizim
    olanlar ya da olmayanlar hepsi iz bırakır! bu izler şimdi seninki gibi çok derinini çiziyor,
    hepsi kalır! ama inan, yeni izler de olacak. yaşlıları düşün! sanki her şeyi bilirlermiş
    gibidirler, ama öyle değil. ne kadar acı çekersen çek şunu hiç unutma çizilicek bi yer hep
    vardır ve çizecek bi yer. ressam olur insanlar başkalarının kalbini kazıya kazıya, ya da
    resim olurlar senin gibi kazına kazına..."

    tabii ki hepsi aklımda değil fakat son bölüm aklımdan hiç çıkmaz.
    (bkz: dar alanda kısa paslaşmalar)
  9. kahraman: bana bak, sana bir şey söyliyim mi?
    - söyle
    - kimseye söylemek yok ama!
    - iyi ya söylemem.
    - yemin et; bakiyim.
    - valla billa söylemem.
    - ben ölücekmişim.
    - ne var oğlum bunda yemin ettiricek?
    - hiiiiç..ama abimle halit abim “duydun mu?” diye bağırdılar akşam bana. ben de korkudan “duymadım” dedim.
    - sen sahiden ölürsen bilyalar nolucak?
    - ne biliyim ben.
    - bana versene?
    - iyi ya, ölünce abimden alırsın.
    - yaşa ulan!

    (bkz: canım kardeşim)
  10. (bkz: joker)

    her şey plana göre gittiğinde kimse paniklemiyor. plan korkunç olsa bile yarın basına, bir çete üyesi vurulacak ve bir kamyon dolusu asker havaya uçacak desem kimse paniklemez. çünkü plana uygun olur.