1. bayram dönüşü anne babaya "otogara girdim, izmire vardım" mesajı çekilir.
    yolla butonuna basılır.
    ardından başına "aşkım" , sonuna "sen geldin mi?" eklenir.
    yolla butonuna basılır.
    aynı anda mesaj anne ve babaya gider(bkz: swh) .
    peşinden anne arar, feryat figan "niye erken döndüğün anlaşıldı, babana söyliyim de gör ! " der.
    kaderini kabullenmiş sakin shebumi "anneciğim zahmet etme aynı mesaj babama da gitti." der.

    annemin cevabı : "eyvah ! napıcaz şimdi ! "
  2. fuara gidilecek ve orada arkadaşlarla buluşulacaktır. şarj bitmeye yaklaşınca telefon sevgilininkine yönlendirilir. buluşulur gezilir tozulur, akşam eve dönülür. bi yarım saat sonra sevgili beyaz bi suratla gelip "biraz önce babanla konuştum galiba" der.

    onun penceresinden de olay şöyle cereyan etmiştir :
    telefonu çalar, karşıdaki adam sinirle shebumi nerede, sen kimsin? der.
    o da "asıl sen kimsin ? sen aradın !"

    "sen kimsin? asıl sen kimsin?" döngüsünü babam kendini tanıtarak sonlandırır.

    ben de babam nereden bulmuş numarayı ya noluyo derken, jeton düşer tabi.. yönlendirme..
  3. bu başlığa yazmak. daha aptalca bir şey olamaz sanırım.
  4. giriş katta oturulan bir evde odada bir hamster ve tavşan, bahçede de bakılan sokak kedileri varken bir aralık ya da ocak ayında camı açık unutup uyumaktı benim için
    neyse ki sadece hasta olmuştum
  5. işe ev terlikleriyle gideyazmak, metroya inerken farkedip geri dönmek.
    kapıyı kafama açmak.
    dolaba burnumu sıkıştırmak.
    5. kat merdiven boşluğundan aşağı iki kupa kahve düşürmek.
    tv uyku moduna geçince elektrikler kesildi sanıp yatıp uyumak.
    pazar olduğunu unutup işe gitmek.
    genel müdür yardımcısına canım demek.
    önceki müşterinin bitirmeyip masada bıraktığı çayı kendiminmişcesine içmek.
    sigara yerine tel tokadan/çubuk krakerden/kulaklık jakından nefes almak.
    toplantıya diye inip sigara-kahve yapıp yerime dönmek.
    kitabı bitirdim sanıp geri vermek, akabinde sonunu söyleyen arkadaşa kocaman gözlerle bakmak.
    ...
    sanırım ben bu dünyaya odaklanamıyorum.
  6. metrodan inip işimi hallettikten sonra dönüşte beni eve götürecek yön yerine geldiğim metroya binerek evden daha da uzaklaşmam ve akabinde bir durak sonra inip yeniden para vermemek için yer altından trene bindiğim bir önceki durağa yürümeye çalışmam ve karşıma duvar çıkması...
    yer: new york. tanım: köyden indim şehire. olay: metro istasyonunun katlı olması beni eve götürecek dönüş treninin bir üst kattan kalkması ve böyle bir şey görmediğim için akıl edememem. anahtar kelime: cahillik.
  7. yedek anahtar olmamasına rağmen anahtarı sürekli içeride unutuyorum. defalarca. kapıyı kapatır kapatmaz içeride unuttuğumu anlıyorum bazen. kapıyı da kilitlemediğim için çilingir kapının kenarına bişey sokup hemen açıyor. 20 lira alıyor şunun için. adam geçimini benden sağlıyor
    yok
  8. kahveyi çöpe boşaltıp paketini bardağın içine koymam.
  9. lisede 1 hafta almanya'ya öğrenci değişimiyle gitmiştim. tam paskalya zamanıydı. zaten çikolatalarıyla meşhur birde her yerden tavşan figürlü çikolatalar karşıma çıkınca dayanamayıp her gördüğüm yerden birer paket çikolata alıyordum. ama o kadar çok dükkana girip çıkmışım ki ingilizce ve almanca karışmış. bir dükkanda kasiyere "thank you schön" demişim. kadın bana anlamsız bir yüz ifadesiyle bakıyor tabi. bendeniz ise dükkandan çıktığımda fark edebilmiştim ne dediğimi :|