1. tüm lise müfredatı içinde en sevdiğim konuydu. sonra araya bir harf daha sıkıştırdım, kelime oyunlu nick yaptım kendime.
  2. esin kaynağı; en sevdiğim film olan çingeneler zamanında geçen "hayallerimi kaybettim, hayalleri olmayan bir çingene ne işe yarar ki?" repliği olan nicktir kendileri. bilmiyorum, ne işe yarar?
  3. ilk okunduğunda, tepkilerden anladığım kadarıyla, dnd tarzı frp oyunlarından bilinen (pardon... ben yaşlıyım... rpg / mmorpg vs desem daha iyi anlaşılır) mage sınıfı karakterlerin büyü yapabilmesi için (spell cast etmek de denir ehehehe) gerekli zamazingoya (mana) kafayı takmış birisi olarak algılanıyor... oysa bu yanlış...
    mana...yani diğer bir deyişle meal, bir başka deyişle anlam; bambaşka deyişle soyut anlamında bu nicki aldıydım ben....
    madde ile ilişkiye giren mana var ya... hah... işte ondan bahisle...
    hikayesi ise çok büyük bir yaratıcılık içermiyor... soyadını alıyorsun... kırpıyorsun... bitti!
  4. serin bir haziran akşamında, hayatımın gidişatını değiştiren bir karar vermem gerektiğini fark ettim. O gece bir solukta okuduğum kitap veronika ölmek istiyor du. günün ilk ışığı dağlara vurana, denizden gelen ılık rüzgar onun kokusunu bana getirine kadar çatıda tek başıma sabahlayışımı, yalnızlığıma eşlik eden buram buram yasemin kokusunu, veronikayı, hayatımda verdiğim en doğru kararı hiç unutmamak ve hep o geceki kadar cesur olabilmek için..
  5. 80 lerin sonlarında futbol maçlarını radyodan dinlerdim. radyoda maç anlatan trt spikerleri, dinleyiciler maçı gözlerinde canlandırsin diye ilmek ilmek anlatırlardı maçı.

    rakip yarı sahanın ilk metrelerinden serbest vuruş,
    orta yuvarlağın rakip yarı sahaya bakan diliminden, taç cizgisine 2_3 metre mesafeden deniz tarafındaki kaleye doğru....

    güzel günlerdi.
  6. 'anne kuş, çocuklarına uçmayı öğretmeye çalışmaktadır. horace adlı küçük kuş uçamaz ve aşağı düşer. lakin düştüğü yer toprak değil, o sırada yoldan geçmekte olan yaşlı bir oduncunun çantasıdır. buna karşın, düştüğü zaman kanadı kırılır ve çantadan çıkamaz.

    oduncu açlıktan ölmek üzere olan horace'ı alır ve besler. horace, oduncu, ve oduncunun ailesi çok iyi arkadaş olurlar. günün birinde horace oduncuya "sen bugüne kadar beni besleyip iyileşmemi sağladın. en mutlu günlerim seninle geçti. bugünden sonra senin de varsa bir emrin, yaparım oduncu" der. oduncu çok duygulanır. hayatta hiç horace gibi bir arkadaşı olmamıştır. "estağfurullah horace kardeş, ne emri; hangi müslüman olsa aynı şeyi yapardı. senden bir emrim yok, ancak ufak bir ricam var. sabahları odun kesmek için erken kalkamıyorum, sabahları beni kaldırabilir misin? ben de sana istediğin kadar buğday ve yeşillik, kışın da kalabilecek sıcak bir yuva veririm " der. horace dostuyla böyle bir anlaşma yapmasına çok sevinir. hatta ailesini oduncunun yanında kurar. horace gibi, horace'ın çocukları da oduncu'nun ailesi ile iyi anlaşmaya devam eder. bu aile zaman içerisinde uçmayı unutur ve sesleri ise oduncunun ailesini uyandırabilmek için her zaman daha gür çıkar. '

    horace'ın hikayesi, zaman içerisinde değişe değişe horoz'un hikayesi olmuştur. nesilden nesile iyiliğin önemini ve arkadaşlığın gücünü anlatan bu hikayenin en can alıcı noktası "sen bugüne kadar beni besleyip iyileşmemi sağladın. en mutlu günlerim seninle geçti. bugünden sonra senin de varsa bir emrin, yaparım oduncu" cümlesidir.

    ben ise karakter sınırı olduğu için; emrin yaparım oduncu nickini alabildim.
  7. vemvet aslında isveç dilinde "kim bilir" anlamına gelen bir soru cümlesi olan "vem vet"ten gelmektedir. meta sözlük göçmenlerinden olan vemvet, orda da ifade etmiştir bunu ki, bu aslında çokça sevdiğim bir şarkıdır. (iş bu sözlükte açtığım ilk başlıktır kendisi aynı zamanda.) neyse efendim, tesadüfleri kimse bilemez değil mi henüz "o" gerçekleşmemişken -e öncesinde bilinse zaten tesadüf olmaz- ben de o kimsenin önceden bilmediği, tahayyül bile edemeyeceği kimi tesadüflere belki de fazla anlam yüklediğimden ve bu bahsettiğim anlarda ben bile bazen kim olduğumu bilemediğimden bu kullanıcı adı ile varlığımı sürdürmekteyim.
  8. yiğit, mert, güçlü demektir... bide kafkasya'da açan bi çiçek ismiymiş..