-
beklemekle geçer mi?
defterimin arasında,
kurumuş gözyaşlarım
sen kokuyor.
geçer mi bu hayat?
varken sen, yokmuş gibi yaparak.
ve artık son harfler döküldü
gözlerimden
kurudu defterde,
beklemekle geçmiyor. -
ölmeden önceki son saatim.
aklıma geldi, yediğin elma şekeri,
ve sen gülünce içimdeki yaşama sevinci.
şimdi daha iyi anlamak varmış
öyle kendi halinde kanat çırpan kelebeği.
ölmeden önce ki son saatim.
beşiktaş maçı başlar şimdi, bir elimde bomonti şişesi
dolmabahce'de yürürken, yakmiştım meşaleyi
insana can verir, şu beşiktaş sevgisi.
ölmeden önceki son saatim.
ağrılar sarmış ruhumu artık bitsin.
veda vakti, biterken kelimelerim,
sevdiklerime selam ederim.
göçtü gitti delikanlı gençliğim.
edit :imla -
bir yerlere koymak vakti şimdi,
kimisini yükseklere, kimisini yerin dibine.
önce seni koydum başucuma,
hatalarımı koydum tam karşıma,
içim cız eder, göz kırptıkca.
koydum, gülen güzel yüzünü güneşe.
anadolu'dan bir öpücük gönderdin,
melek gibisin demiştim, beyazlar içinde
hatırladıkça, göz yaşlarımı koydum kalbime. -
nerede buldum seni
bir bilsen.
sıradan bir sabahın,
kasvetli bir istanbul havası,
kaçırmış elinden kırmızı balonu,
bakkalın üç buçuk yaşında ki kızı,
gök yüzünde kırmızı nokta,
dudaklarını buldum işte orada.
nerede buldum seni
bir bilsen.
çalıyorken en sevdiğin şarkı,
ve araya karışan martı çığırışı
yavaş, yavaş kaybolurken
ufukta gemi,
işte öyle buldum seni. ^:dünya şiir günü kutlu olsun^ -
tam boğazımın düğümlendiği yerdeyim.
sığınacak, sarılacak dudaklar aradım,
gecenin içinde.
doldum doldum, boşaldım kadehlere.
ne ben bittim, ne senden geçtim.
şimdi geriye bakmam, baktıkça
aklımdan, kalbime kalbimden, ruhuma
karışıyorsun.
senin suçun yok ama
benim suçum ne?
yalvarırım bitsin bu çile.
şimdi boğazımın düğümlendiği yerdeyim.
düğümü çöz de hiçlikte sürükleneyim. -
gece oldu haydi yazma vakti,
dedi babam.
üstüme örttü kağıtları, iyi heceler tatlı cümleler,
dedi babam.
daldım yazıya sen çıktın, şiir çıktı, kuşlar çıktı.