• izledim
    • izlemek istiyorum
  • youreads puanı (7.00)
rosemary's baby - roman polanski
genç bir çift, rosemary ve tanınmak için çırpınıp duran bir aktör olan kocası guy, new york'taki kötü şöhretli eski bir binaya taşınırlar.
rosemary yeni yaşantısından tedirgindir. komşu evlerden tuhaf seslerin geldiği bir ortamda, bir gece rüyasında şeytansı bir varlık tarafından tecavüze uğradığı görür. ardından hamile kalır. bu arada broadway'de güzel bir rol kapan guy'un kariyeri yükselmeye başlar.
  1. satanizme gönderme yapan ilk film olarak anlatılıyor.
    bence ne ilginç ne de korkunç! ama bir fikir ya da inanış çerçevesinin ilk adımı olarak izlenebilir.
    filmde şeytana hizmet eden komşular vs; vs. filmin gerçekle olan ilgisini iyi bağlamış iken ne yazık ki; rosa mary'e musallat olan kötücül ruh yahut şeytan filmin sizdeki olabilirlik duygunuzu hayli örseliyor. filmden beklediğiniz bu olabilir duygusu yara aldığı zaman artık filmden kopuyorsunuz.
    filmin en etkileyici sahnesi; bence yok! belki siz az pişmiş et yiyen rose mary'den tiksinirsiniz. ben filmde kavramlar ve neredeyse çiğ et yeme bağlamında yönetmenin neye gönderme yapmaya çalıştığını anlamamıştım.
    şeytanla ilgili çiğ et bağı bu filmi ilginç kılmıyor. sıradan bir dergide satanizm okusanız daha çok gerilirsiniz; samimiyetle söylüyorum.
    ha! izleyin, bazı yönetmenler nasıl bir şöhretin ekmeğini yiyorlar anlarsınız. onlar ne yapsa izleniyor. eleştirilemiyor, hep bu adam bir harika dostum! lafıyla zirveyi kimseye bırakmıyorlar!
    ne şans ama!
    izleyin, izleyin...
    hatta izlediğinizde " aaa! dostum evet! o film kült bir film! izledim... bık bık... diye konuşmak isterseniz mutlaka izleyin. ( bak ben bile ne çok bık bık konuştum.) :)
    doğrusu çok daha güzel, farklı ve öğretici olabilen filmler var tercihinizi onlardan yana kullanabilirsiniz.

mesaj gönder