1. her geçen gün daha da kötüye gittiğimizin işareti olan saldırı.

    ırak işgal edildiğinde 13 yaşındaydım. işgal sonrası ortaya çıkan kaosun sonucu olarak türlü silahlı gruplar ortaya çıkmış, birbirleri ile mücadeleye girişmişti. haberlerde sürekli bağdat'ta intihar saldırısı, kufe'de camiye saldırı, necef'te çatışma vb haberleri gelirdi. o zaman düşünürdüm "bu insanlar nasıl yaşıyor yahu?" diye. yani sen sivil bir insansın, bir tarafın silahtarlığını yapmıyorsun, camiye ya da lokantaya gidiyorsun, sonra güm... ıraklı olsam herhalde korkudan dışarı adımımı atmam, evden de kimseyi dışarı çıkarmam diye düşünürdüm. internetten ingilizcemi geliştirmeye çalıştığım dönemlerde ıraklı, filistinli insanlara sorardım "nasıl yapıyorsunuz?" diye, "yapıyoruz bir şekilde" derlerdi. allah allah derdim, böyle yaşanır mıydı ki? yaşanıyormuş, buna yaşamak denirse tabi...

    işin kötüsü alışıyor insanlar. bağırsak da çağırsak da, ortada ciddi ciddi normalleşme yoluna girmiş bir durum var. trafik kazası gibi oldu. mesela haberlerde "yolcu otobüsü devrildi, 12 ölü", "düğün dönüşü ailenin sonu oldu, 4 kişilik aileden canlı kurtulan yok" gibi haberleri duyduğumuzda "çk çk çk" demekten başka bir şey yapmıyoruz. bu saldırılar da öyle artık. çünkü saldırı yapıldığında kimlerin yaptığını, ne şekilde yapıldığını, kimlerin ne şekilde tepki göstereceğini, bizim ne şekilde tepki vereceğimizi az çok biliyoruz. yazılmış senaryoyu oynuyoruz işte.

mesaj gönder