• okudum
    • okuyorum
    • okumak istiyorum
  • youreads puanı (8.85)
içimizdeki şeytan - sabahattin ali
"isteyip istemedeğimi doğru dürüst bilmediğim, fakat neticede aleyhime çıkarsa istemediğimi iddia ettiğim bu nevi söz ve fiillerimin daimi bir mesulünü bulmuştum: buna içimdeki şeytan diyordum, müdafaasını üzerime almaktan korktuğum bütün hareketlerimi ona yüklüyor ve kendi suratıma tüküreceğim yerde, haksızlığa, tesadüfün cilvesine uğramış bir mazlum gibi nefsimi şefkat ve ihtimama layık görüyordum. halbuki ne şeytanı azizim, ne şeytanı? bu bizim gururumuzun, salaklığımızın uydurması.. "

bu romanında, toplumsal gündemin kişilikler üzerindeki baskısını ve güçsüz insanın "kapana kısılmışlığını" gösteriyor sabahattin ali. aydın geçinenlerin karanlığına, "insanın içindeki şeytan"a keskin bir bakış.
  1. (bkz: içimizdeki şeytan) çok farklı tipteki insanların bir potada eritilmiş halinin portresi.
    (bkz: sabahattin ali) kitapta ülkemiz gerçeklerine, insanların zaaflarına ve riyakar hallerine öyle güzel değinmiş ki, kendinizden başlayarak, çevrenizi, davranışlarınızı ve çelişkilerinizi sorgulama ihtiyacı duyuyorsunuz.
    kitapta en basit insanların zıpırlıklarına, sözde aydın geçinen kesimin tutarsızlıklarına, onların peşinden sürüklenen cahil gençliğe ve iradesine sahip olamayan insanlara kadar her türlü profilde insanın çırpınışlarına şahitlik ediyorsunuz.
    diğer tarafta ise güçlü olan ama aşkı yüzünden teslimiyet içinde bir kadın karakter var. kitabın bence en aklı selim karakteri bedri ise çevresindeki bayağılıkları ve şaklabanlıkları gören ama toplumsal baskılara uğramış birisi.
    yani "içimizdeki şeytan" günlük hayatta sürekli karşılaştığımız insanları anlatıyor.
    "içimizde şeytan yok... içimizde aciz var... tembellik var... iradesizlik, bilgisizlik ve bunların hepsinden daha korkunç bir şey : hakikatleri görmekten kaçma itiyadı var... hiçbir şey üzerinde düşünmeye, hatta bir parçacık durmaya alışmayan beyinlerimizle kullanmaya lüzum görmeyerek nihayet zamanla kaybettiğimiz biçare irademizle hayatta dümensiz bir sandal gibi dört tarafa savruluyor ve devrildiğimiz zaman kabahati meçhul kuvvetlerde, (ameriga'nın oyunu) iradesinin üstü tesirlerde arıyoruz "
    demişti ömer, kitabı özetleyen paragraf budur bence.

mesaj gönder